Kına Gecesi Nedir?

Kına gecesi geleneklerimizde köklü bir yere sahip, geçmişten beridir uygulanan bir düğün eğlencesidir. Eski zamanlarda sadece gelin evinde ve kadınlar arasında uygulanıyor olsa da günümüzde mini bir düğün halini almıştır. Öyle ki kına geceleri de artık tıpkı düğün gibi ayrı bir kına organizasyonu gerektiriyor.

Eski zamanlarda kına geceleri eşleri birbirine sevgili, yol arkadaşı, hayat arkadaşı yapmak, bir ömür boyu aşklarının devamını sağlamak için yapılırdı. Ayrıca kınanın gelin ve damatı nazardan ve kötülüklerden uzak tutacağına inanılırdı. Hem gelin hem de konukların ellerine yakılarak, evliliğin bir anlamda kutsanmasının sağlandığı düşünülürdü.

Kına geceleri geleneksel olarak, düğünden bir ya da birkaç gün önce kız evinde yapılırdı. Kınası yakılacak kızın ve damadın akrabaları konu komşusu ve arkadaşları katılır bu geceye. Kına gecesinde kullanılacak kına, çerezler ve varsa başka ikramlar erkek tarafından alınır.

Gelinimiz önce abiye bir elbise ya da tuvalet tarzı bir elbise giyer. Bazı yörelerde bu elbiseler birden fazladır. Kına yakım işlemi başlamadan gelin bindallı denen kına giysisini giyer. Bu bindallı da her yöre göre farklılık gösterir. Gelin kızımızın yüzünü örtsün diye de bir kırmızı tülbent ya da oyalı işlemeli bir örtü örtülür.

Kına tepsisine yakılacak kına hazırlanır. Kınayı hazırlayan da önemlidir. Başından ayrılık, yani boşanma olayı geçmemiş olması ve mutlu bir evliliğin olması gerekir. Velhasıl kınamız bu kişi tarafından süslü bir tepsi içine hazırlanır.

Kına yakılmadan önce gelinin oturması için salonun ortasına bir sandalye konur. Misafirlere, -özellikle bekar genç kızların ellerine- birer mum verilir. Önce elinde kına tepsisiyle genç bir hanım, arkasından gelin, onun arkasından da ellerinde mumlar olan genç kızlar türkü söyleyerek boş sandalyenin etrafında dönerler. Daha sonra gelin sandalyeye oturur. Gelin oturduktan sonra acıklı ve içli kına türküleri söylenir. Amaç, gelini ağlatmaktır. Kına gecesinde gelin kız mutlaka ağlar. Eğer ağlamazsa şaka yollu ayıplanır, “amma da hevesliymiş evlenmeye” şeklinde dedikodulara maruz kalır!

Gelinin eline kına yakılırken “Gelin elini açmıyor…” denir ve bunun üzerine erkek tarafı gelinin avucuna küçük bir altın koyar.

Avucunu açan gelinin avuçlarına kına yakılır, ellerine tülbent bağlanıp eldivenler geçirilir. Kına yakıldıktan sonra gelinin başındaki kırmızı örtü açılır ve kına misafirlere dağıtılır. Tüm bunlardan sonra türküler söylenmeye devam edilir; eğlence kaldığı yerden geç saatlere kadar devam eder.

Kına Gecesi Nedir

x